Yüz hatları veya kusurlarına bazı operasyonel müdahalelerde bulunarak uygulanan iyileştirme işlemleri yüz estetiği ameliyatı olarak tanımlanır. Birçok farklı işlem uygulanarak yapılan bu ameliyatlara, temel olarak yüzü daha genç, çekici ve dengeli hale getirmek için başvurulabilir. Göz, burun, çene, kaş, alın, elmacık kemikleri ve bunun gibi bölgelere ve yüz kaslarına uygulanan tüm yüz estetiği işlemleri, profesyonel ekipler ve sertifika sahibi klinikler tarafından yapılması gereken tıbbi işlemler arasında yer alır.
Yaşın ilerlemesi, genetik faktörler, sigara kullanımı, sık kilo alıp verilmesi, stres, hava kirliliği ve güneş ışınları zaman içerisinde cilt yapısında kalıcı deformasyonlara neden olur. Cilt yaşlanmaya, sarkmaya ve yüz bölgesinin konturları belirginliğini kaybetmeye başlar.
Hastanın cilt yapısına, yaşına ve şikayetlerinin kapsamına göre ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları ile yüz konturunun belirginleştirilmesi, hacim kaybeden bölgelerin dolgunlaştırılması ve yaşlanma belirtilerinin giderilmesi mümkün olabilse de her zaman yüz estetiği kapsamında yapılan medikal uygulamalar istenilen sonucu vermeyebilir.
Yaşlanmaya bağlı olarak yüzün görünümünde ve şeklinde meydana gelen değişimlerin giderilmesi için yüz estetiği operasyonları tek çözüm olarak ön plana çıkabilir.
Yanaklardaki sarkık görüntünün ve alt çene bölgesindeki sarkmaların toparlanması, burun kenarı ve ağız arasındaki belirginleşen çizginin ve boyunda biriken yağların giderilmesi, elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi, çenedeki yapısal deformasyonların düzeltilmesi, alt ve üst kapaklarındaki cilt fazlalıklarının alınması, alın çizgilerinin yok edilip kaşların kaldırılması gibi işlemleri kapsayan yüz estetiği operasyonlarının kişi özelinde planlanması gerekir.
Hastaların ihtiyaçları doğrultusunda planlanan yüz estetiği ameliyatları ile daha genç görünen ve belirgin hatlara sahip bir yüze kavuşulması mümkün olabilir.
Yüz estetiği yüzün ve/veya yüzdeki diğer organların konturunu belirsizleştiren sarkmaların giderilmesini hedefleyen, kişinin yüzünde yaşla birlikte meydana gelen deformasyonların ortadan kaldırılmasını ve yüzdeki organların yapısının ve/veya konumunun iyileştirilmesini sağlayan estetik ameliyatları kapsayan bir dizi operasyondan oluşur. Bu yazımızda yüz estetiği ameliyatları ve ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Yüz Estetiği Fiyatları
İlgili işlemin maliyeti, müdahalenin türü, kullanılan malzemelerin kalitesi, kliniğin konumu ve cerrahın deneyimi gibi durumlar yüz estetiği fiyatları için belirleyici faktörler arasında yer alır. Cerrahi prosedürlerin uygulandığı tedavi işlemleri tipik olarak ameliyat gerektirmeyen müdahalelere göre daha fazla maliyet ortaya koyar. Örneğin, botoks veya dolgu gibi ameliyatsız yüz estetiği işlemlerinin fiyatları genellikle daha düşük olurken, burun estetiği gibi ameliyat gerektiren müdahalelerde daha yüksek tutarlarla karşılaşılabilir. Bununla beraber erkek yüz estetiği fiyatları da aynı şartlar göz önünde bulundurularak belirlenir. Ülkemizde özellikle büyükşehirlerde gerçekleştirilen estetik işlemleri, işlem sonuçlarının daha başarılı olması nedeni ile yüksek maliyetlere neden olabilir. Ayrıca dünyanın sayısız bölgesinden birçok kişi de Türkiye’deki büyükşehirlerde bulunan estetik klinikleri tercih eder. Bu durum sektördeki başarıyı ve alınan olumlu sonuçları kanıtlar nitelikte göze çarpar.
Yüz Estetiği Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yüzdeki deformasyonlar, yaşlanma belirtileri veya diğer nedenlerle ortaya çıkan estetik sorunlar, kişinin özgüvenini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yüz estetiği yöntemleri kişinin fiziksel ve psikolojik sağlığına katkı sağlayabilir. Ancak, yüz estetiği işlemi öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunur.
- İşlem öncesi dikkat edilmesi gerekenler: Bunlardan en önemlisi müdahalede bulunacak doktor ve klinik seçimi olabilir. Ayrıca ilgili doktor işlem öncesi bazı sağlık testleri talep edebilir. Bunun yanı sıra yine doktor tavsiyesi ile kişinin düzenli olarak kullandığı çeşitli ilaçlara ara vermesi istenebilir.
- İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler: İyileşme sürecinde ise verilen talimatlara uyulması son derece önem arz eder. Özellikle sigara ve alkol kullanımına ara verilmesi bu süreçte önemli rol oynar. Öte yandan ağır spor, egzersiz ve bunun gibi aktivitelere ara verilmesi gerekebilir. Ek olarak operasyon sonrası reçeteye eklenen ilaçların düzenli kullanımı son derece önem arz eder.
Bunun gibi faktörler göz önünde bulundurularak hareket edildiğinde ilgili operasyonun tüm süreçleri minimum problemlerle atlatılabilir.
Yüz Estetiği Çeşitleri ve Uygulamaları
Yüz estetiği işlemleri, özellikle son yıllarda popüler olarak tercih edilen cerrahi operasyonlardan biri olarak öne çıkar. Yüzdeki çeşitli sarkma, kırışıklık, leke ve asimetrik durumlar gibi birçok problem, çeşitli müdahalelerle giderilebilir. Kişilerin belirledikleri ihtiyaçlar doğrultusunda yapılan müdahaleler, bireyin ruhsal durumundan yaşamındaki özgüven seviyesine kadar birçok sosyal etkene olumlu katkılar sağlayabilir. Ayrıca ilgili işlemlerin, doktorlarla birlikte detaylı bir değerlendirme yapılarak gerçekleştirilmesi daha sağlıklı sonuçların alınması için oldukça önem arz eder. Ek olarak oval yüz hatlarına sahip olmak isteyen bazı kişiler yuvarlak yüz estetiği işlemlerine başvurabilir.
Yüz estetiği çeşitleri arasında bulunan uygulamalar şu şekilde sıralanabilir:
- Burun Estetiği
- Yüz germe
- Botoks
- Dolgu
- Peeling
- Cilt Yenileme
- Çene Estetiği
- Alın ve Göz Çevresine Yapılan Müdahaleler
- Kaş Kaldırma, Gençleştirme
- Elmacık Bölgesindeki Yüz Kemiği Estetiği
- Dudak Dolguları
Bunun yanı sıra son yıllarda yaygın hale gelen Hollywood yüz estetiği işlemleri, daha köşeli hatlar öne çıkarılarak uygulanan bir işlem olarak dikkat çeker.
Yüze Yapılan Estetik Operasyonlar
Yüz bölgesi yaşlanma belirtilerinin ilk ve en belirgin olarak ortaya çıktığı vücut bölümlerinin başında gelmektedir. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak yüzde meydana gelen deformasyonların giderilmesi de yaştan bağımsız olarak kişinin yüz harmonisini bozan özelliklere sahip organların şekillendirilmesi de yüz estetiği operasyonları ile mümkündür.
Yüz estetiği Plastik Cerrahi bölümünün alt dallarından biri olarak rahatsızlık duyulan ve kişide estetik kaygı yaratan yüz bölgelerinin, kişiye en çok yakışacak ve doğal bir görünüm sağlayacak şekilde değiştirilmesini hedefler. Yüz estetiği ameliyatları yüzdeki tek bir kısma da yüzün geneline de uygulanabilir. Yüze yapılan estetik operasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
Orta yüz bölgesinde kemik dokusunun ya da yumuşak dokunun azalmasına bağlı olarak meydana gelen hacimsel kayıp kişinin olduğundan daha yaşlı ve yorgun bir ifadeye sahip olmasına neden olabilir. Güçlü ve belirgin elmacık kemikleri estetik, genç ve düzgün görünen bir yüzün en temel unsurlarından biridir; orta yüz bölgesinin vurgulanmasına yardımcı olur, genç görünüme kavuşulmasını sağlar ve estetik açıdan da önemli bir artı olarak kabul edilir.
Elmacık kemiklerindeki kemik dokusunun zaman içerisinde kaybedilmesi yüzde çökük bir görüntüye neden olabileceği için estetik kaygı duyulan bir unsur haline gelebilir. Elmacık kemiği estetiği, ameliyatlı yüz estetiği sınıfında yer alan bir operasyondur. Operasyon kapsamında ideal bir yüz profili oluşturmak, elmacık kemiklerini belirginleştirmek hedeflenir. Elmacık kemiği ameliyatı, elmacık kemiği implantları kullanılarak kişinin yüzüyle uyumlu belirgin elmacık kemiklerine sahip olmasını sağlar.
Elmacık kemiği estetiği ameliyatsız yüz estetiği yöntemleri olan dolgu ve yağ enjeksiyonu gibi farklı medikal uygulamalarla da yapılabilir. Elmacık kemiği estetiği ameliyatından farklı olarak bu uygulamalar geçicidir ve yaşlanma belirtilerinin bariz olmadığı seçilmiş hastalarda en iyi sonuçları verir. Operasyon tek başına ya da diğer yüz estetiği ameliyatları ile kombine şekilde uygulanabilir.
Çene bölgesinin altında, çene bölgesinden boyun bölgesine doğru meydana gelen sarkma ve yağlanma sonucu oluşan gıdı, kişinin olduğundan daha yaşlı ve kilolu görünmesine neden olan bir deformasyon olarak tanımlanabilir. Genetik faktörler, kilo alıp verme ve yaşlanma ile birlikte cilt elastikiyetinin azalması gibi farklı nedenlerle ortaya çıkan gıdının alınması ve alt çene bölgesinin yeniden yapılandırılması adına gıdı estetiği uygulamalarına başvurulabilir.
Gıdı estetiği ameliyatı farklı tekniklerle yapılabileceği için planlama sürecinde hastaların ihtiyaçlarının ve cilt yapılarının değerlendirilmesi gerekir. Cilt elastikiyetinin korunduğu hastalarda liposuction ile gıdı bölgesindeki yağlar alındığında cilt kendini toparlayabilir.
Ancak bölgede yağ birikiminin çok olması, kişinin cilt elastikiyetinin toparlanma için yeterli olmaması gibi durumlarda liposuction ve çene altından küçük bir kesi yapılıp kasların sıkılaştırıldığı Submentoplasti veya boyun kaslarının ve gıdı bölgesinin yeniden yapılandırılarak fazla derinin çıkarıldığı boyun germe ameliyatları gündeme alınabilir.
Çene, yüzün orta hattında bulunur ve konumu itibarıyla şekli yüz ifadesini doğrudan etkileyebilir. Yüz orantısını iyileştirmek ve kişinin öz güvenini artırmak için gerçekleştirilen çene estetiği ameliyatı ile oldukça başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Mentoplasti olarak da adlandırılan çene estetiği kapsamında farklı tekniklere başvurulabilir; kullanılacak teknik hastanın beklentilerinin, ihtiyaçlarının ve yüz analizi sonuçlarının değerlendirilmesi yoluyla belirlenir. Çok büyük, çok küçük, geride ya da ileride konumlanan bir çene kişinin diğer yüz hatlarının uyumunu bozabilir.
Örneğin kişi gereğinden küçük bir çeneye sahipse burnu olduğundan daha büyük görünebilir. Çene estetiği kapsamında çene implantları kullanılabilir, çene kemikleri törpülenebilir. Ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları arasında yer alan dolgu veya yağ enjeksiyonu ile de çene şeklinin iyileştirilebilmesi mümkündür.
Gözlerin hafif bir şekilde yukarıya çekilerek daha iri görünmesi amacıyla gerçekleştirilen badem göz estetiği, kantoplasti olarak da adlandırılır. Lokal anestezi altında yapılabilen cerrahi öncesinde göz şekli değerlendirilir ve hastaların beklentileri detaylı olarak öğrenilir.
Gözün köşe kısmının yeniden şekillendirildiği ve bu esnada gözün dış köşesindeki sarkıklığın alınıp bölgenin yapılandırıldığı badem göz ameliyatı, blefaroplasti ile karıştırılmamalıdır. Alt ve üst göz kapağı estetiği ameliyatları göz çevresini gençleştirmek için cilt fazlalıklarının alındığı operasyonlar olsa da gözün şeklini değiştirmez.
Badem göz estetiği ile göz açıklığı büyütülüp, lateral kanthus olarak adlandırılan gözün dış köşesi kaldırılır ve göz çevresi gençleştirilirken aynı zamanda daha derin bakışlara kavuşulması sağlanır. Seçilmiş hastalarda ip askı yöntemi ile ameliyatsız badem göz estetiği yapılabilmektedir.
Yaşlanma ile birlikte ciltte meydana gelen hacim kayıpları ve sarkmalar yüz konturunu bozabilir ve yüzdeki organların aşağı doğru inmesine neden olarak kişinin olduğundan yaşlı ve yorgun görünmesine neden olabilir.
Ritidektomi olarak da adlandırılan yüz germe estetiği ameliyatı ile yüz derisinde gevşeme oluşturan sarkıklar, yüz bölgesindeki hacim kaybına bağlı olarak düşen dokular, yanaklarda, çenede ve boyun bölgesinde meydana gelen sarkmalar giderilebilir.
Yüz germe estetiği restoratif bir özellik taşır, kişinin temel görünümünü diğer bir deyişle yüz hatlarını değiştirmez ve yaşlanma sürecini durdurmaz. Minimal invaziv gençleştirme tedavileri ile yüz germe estetiği sonuçları aynı değildir.
Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir, kesiler saç çizgisi, kulak önü ve kulak arkası gibi görünmeyecek alanlardan yapılır; cilt kaslardan ve yağlardan ayrılarak nazikçe gergin bir görünüm elde etmek amacıyla yukarı ve arka yön doğrultusunda kaldırılır, fazla cilt kesilir. Bu esnada yüzdeki dokular da sıkılaştırılır.
Alın ve kaşların dahil olduğu üst yüz bölgesinde gerçekleştirilen yüz germe ameliyatıdır. Bu operasyon dahilinde derinleşmiş alın çizgilerinin ortadan kaldırılması, düşmüş kaşların yeniden konumlandırılması ve böylece sarkan üst göz kapaklarının da kaldırılarak zamanın izlerinin silinmesi amaçlanır.
Yanak germe olarak da adlandırılabilen orta yüz germe estetiği kapsamında ağzın üst bölgesi ile gözler arasındaki kısım hedeflenir. Orta yüz germe ameliyatı sırasında alın ya da çene bölgelerine müdahale edilmez. Tüm yüze müdahale edildiği takdirde operasyon tam yüz germe ameliyatı olarak adlandırılır.
Orta yüz germe ameliyatı yaklaşık 2 saatte genel anestezi altında gerçekleştirilir. Operasyon sonrası yanak bölgesinde toparlanma ve hastada gençleşme elde edilebilir.
Yüzün alt kısmına; çene hattına ve boyuna odaklanan, bölgedeki sarkmış cildin çıkarılıp dokuların onarıldığı yüz germe ameliyatı tekniği “alt yüz germe” veya mini yüz germe olarak adlandırılır.
Geleneksel tam yüz germe ameliyatına oranla daha az kesinin atıldığı bu operasyon erken yaşlanma belirtilerine sahip kadın ve erkekler için ideal bir seçenek olarak ön plana çıkar. Tek başına ya da diğer yüz estetiği operasyonları ile kombine edilebileceği gibi ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları ile de eş zamanlı yapılabilir.
Kepçe kulak estetiği ya da diğer bir adı ile otoplasti kulakların şeklinin, konumunun ve boyutunun değiştirilerek yüz ile uyum içerisinde olmasını sağlamayı hedefleyen estetik ameliyattır. Kepçe kulak genellikle fonksiyonel bir özellik taşımasa da kulakların şekli, boyutu ve konumu ile ilgili rahatsızlık duyan birçok kişi olduğu ve bu rahatsızlığın da psikolojik sıkıntılara neden olabildiği ifade edilebilir.
Kepçe kulak estetiği kulak gelişiminin tamamlandığı 5 yaş ve sonrası dönemde gerçekleştirilebilir. Spesifik durumlarda 3 yaş gibi erken bir sürede de uygulanabildiği bilinmektedir.
Kulakları ve başları arasında geniş bir açı bulunan, kulakları başları ile orantısız şekilde büyük olan ve kulak şekli nedeniyle yüz ifadesi olumsuz şekilde etkilenen kişilerin başvurduğu kepçe kulak ameliyatı kadınlar ve erkekler tarafından sıklıkla tercih edilen estetik operasyonlar arasında yer alır.
Dudaklar, yüzde en dikkat çeken kısımlar arasında yer alır. Zaman içerisinde şekli belirsizleşen, hacim kaybeden, sarkan veya çok kalın olup yüz orantısını bozan dudakların şekillendirilmesi için dudak estetiği ameliyatlarına başvurulabilir.
Dudak estetiği ameliyatı da diğer tüm yüz estetiği ameliyatlarında olduğu gibi kişi özelinde planlanması gereken bir prosedürdür. Ameliyatsız dudak estetiği uygulamalarının yanıt vermediği sorunların çözümünde dudak estetiği ameliyatı kalıcı ve başarılı sonuçlar alınmasını sağlar.
Dudak estetiği ameliyatı kapsamında dudak kıvrımları belirginleştirilebilir, üst dudak kaldırılabilir, dudaklar inceltilebilir ve aynı zamanda hastaların ihtiyaçları doğrultusunda dudaklar kalınlaştırılabilir. Estetik dudak ameliyatları ile kalıcı ve doğal görünen sonuçların alınması mümkündür.
Yüz bölgesinde yaşlanma belirtilerinin en sık ortaya çıktığı göz çevresindeki cilt fazlalıkları veya torbalaşmalar kişinin yorgun, mutsuz ve olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olarak estetik kaygı yaratabiliyor. Aynı zamanda meydana gelen sarkma fonksiyonel sorunlara da yol açarak kişinin görüşünü engelleyebiliyor.
Blefaroplasti adı verilen göz kapağı estetiği ile sarkık yapıda olup kişinin yaşlı görünmesine neden olan veya cilt fazlalığı nedeniyle periferik görüşü engelleyen üst göz kapakları, torbalaşan ve cilt fazlalığı bulunan alt göz kapakları hedeflenebilir.
Alın, kaşlar ve üst göz kapaklarındaki sarkmaların giderilmesine ek olarak alın ve kaşlar arasındaki kırışıklık görünümün iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen alın germe estetiği sırasında alın derisi gerilir ve fazla cilt kesilir. Üst yüz bölgesinde gerçekleştirilen operasyonlar arasında yer alan alın germe; kaşlarda veya üst göz kapaklarında oluşan sarkmanın nedeni alın derisindeki bollaşma olduğunda gündeme gelir.
Yaşla birlikte alın cildi gevşemeye ve sarkmaya başlar; aynı zamanda alındaki mimik izleri derinleşir. Alın bölgesinde yaşanan bu değişim kaşların ve üst göz kapağının konumunda aşağı yönlü hareketine neden olur. Alın germe ameliyatı hem klasik teknikle hem de endoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Günümüzde tıbbi teknolojilerin gelişmesi ile birlikte endoskopik alın germe ameliyatları tercih edilmeye başlanmıştır.
Klasik teknikten farklı olarak büyük bir kesi değil birden fazla küçük kesi yapılarak gerçekleştirilen endoskopik alın germe ameliyatı sonrası daha gergin bir alın bölgesine, yeniden konumlandırılmış kaşlara ve üst göz kapaklarına kavuşmak mümkün olur. Alın germe ameliyatı tek başına ya da yüz germe ameliyatının bir parçası olarak uygulanabilir.
Düşük kaşlar hem üst göz kapaklarının görünümüne etki edebilir hem de kişilerin yorgun, kızgın ve mutsuz görünmesine yol açabilir. Günümüzde kaş kaldırma ameliyatı farklı tekniklerle yapılabilmektedir. Yara izi oluşumunun engellenmesi ve klasik kaş kaldırma ameliyatına oranla iyileşme sürecinin kısa tutulması gibi nedenlerle endoskopik kaş kaldırma yöntemi daha çok tercih edilmektedir.
Kaş kaldırma ameliyatı öncesi hastaların yüz analizleri yapılır ve kaşların ne kadar kaldırılacağı operasyon öncesi süreçte planlanır. Yaygın kanının aksine kaşların çok kalkık olması her zaman estetik bir görünüme yol açmayabilir. Bu nedenle operasyon planlamasında kişinin yüzüne en çok yakışacak şekilde, uygun oranda kaş kaldırma açısı belirlenmelidir.
Kaş kaldırma ameliyatları haricinde sarkma miktarı az olan, cilt elastikiyetini tam olarak kaybetmemiş seçilmiş hastalar için, ameliyatsız kaş kaldırma yöntemlerinin varlığından da bahsedilmesi mümkündür. Hasta seçimi doğru yapıldığı takdirde iple kaş kaldırma (kaş askısı) ve enjeksiyon uygulaması etkin sonuçlar verebilir.
Yanak inceltme estetiği olarak da bilinen bişektomi, yanaklarda bulunan bichat yağ yastıklarının bir kısmının alınması prensibine dayanan yüz estetiği ameliyatları arasında yer alır. Herkeste bichat yağ yastıkları olsa da bazı kişilerde bu yağ yastıklarının hacimleri fazla olabilir ve yüz bölgesinde tombul bir izlenim yaratabilir. Yüzde yuvarlık yaratan ve yüz konturlarının belirginliğini azaltan bu durum bişektomi operasyonu ile giderilebilir.
Operasyon sırasında yanak bölgesinin iç kısmından küçük kesiler açılır ve yağ yastıklarının bir kısmı çıkarılır. Genel sağlık durumu uygun olan, yanakları yağ yastıkları nedeniyle şişkin duran ve görüntüsünden memnun olmayan kişilere uygulanabilen bişektomi tek başına ya da farklı yüz estetiği operasyonları ile kombine şekilde gerçekleştirilebilir.
Boyun germe operasyonu, yüz germe operasyonun bir parçası olarak ya da tek başına uygulanabilir. Yaşla birlikte çene hattı ve boyun bölgesinde oluşan cilt fazlalıklarının alınması ve bölgedeki dokuların sıkılaştırılması prensibiyle gerçekleştirilen boyun germe estetiği ile gıdı bölgesi toparlanabilir, gevşeyen boyun cildi alınabilir, çene ve boyun hattı estetik bir görünüme kavuşturularak kişiye daha genç bir görünüm kazandırılabilir.
Genel anestezi altında gerçekleştirilen operasyon 1,5 – 2 saat gibi bir süreçte tamamlanır. Boyun bölgesinde yalnızca yağ birikimi olduğunda ve kişinin yaşı gençse; diğer bir deyişle cilt elastikiyetini yitirmemişse sadece liposuction ile de boyun görünümü iyileştirilebilir.
Ameliyatsız Yüz Estetiği
Cerrahi müdahale gerektirmeksizin yüzdeki kırışıklıkların, sarkmaların ve mevcut hacim kayıplarının giderilmesini sağlayan ameliyatsız yüz estetiği işlemleri, kolaylığı ve minimum zamanda uygulanabilmesi nedeni ile yaygın olarak tercih edilen işlemler arasında yer alır. Çeşitli medikal ipler kullanılarak uygulanan bu yöntem temel olarak yüz bölgesi germe işlemlerini kapsar. Ayrıca birçok kişi tarafından sıklıkla tercih edilen botoks ve dolgu işlemleri de ameliyatsız gerçekleştirilen estetik müdahaleler arasında bulunur. Bunun yanı sıra yüz bölgesindeki çeşitli leke, sivilce izi, kırışıklıklar ve çiller için başvurulan peeling ve lazer işlemleri de ameliyat gerektirmeyen uygulamalar olarak tercih edilebilir. Kişilerin günlük hayatlarına daha hızlı bir şekilde dönmesini sağlayan bu yüz estetiği işlemleri cerrahi operasyonlara göre daha ağrısız bir süreç sunar.
Yüz estetiği, hem ameliyatlarla hem de medikal uygulamalarla gerçekleştirilebilir. Hasta seçiminin önem kazandığı planlama aşamasında hastaların beklentileri de cilt yapıları ve ihtiyaçları da doğru şekilde analiz edildiğinde medikal uygulamalarla başarılı sonuçların elde edilmesi mümkündür.
Lokal anestezi altında gerçekleştirilebilen ve minimal invaziv müdahale kapsamına giren ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları ile dudaklara ve elmacık kemiklerine hacim kazandırılabilir, kaş kaldırma ve badem göz estetiği yapılabilir, yüz konturu ve çene hattı belirginleştirilebilir, ince kırışıklıklar giderilebilir ve ciltte derinlemesine bir yenilenme başlatılarak yaşlanmaya bağlı cilt kusurlarında iyileşme elde edilmesi mümkün olabilir.
Ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları yüz estetiği ameliyatları ile birlikte kombine olarak ya da tek başlarına uygulanabilir. En sık uygulanan ameliyatsız yüz estetikleri şu şekilde sıralanabilir:
Enjeksiyon, kırışıklıkları ve yüzdeki çizgileri tedavi etmek amacıyla uzun yıllardır kullanılan bir ilaçtır. Colostridium Botulinium bakterisinden üretilen bir toksin olma niteliği taşıyan enjeksiyon ameliyatsız yüz estetiği tekniklerinden biri olmasının yanı sıra aşırı terleme, şiddetli kas spazmları, şaşılık, kronik migren ve aşırı aktif mesane gibi sağlık sorunlarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Yüz estetiği ameliyatlarından farklı olarak enjeksiyon etkisi kısıtlı bir süre devam eder. Kişiden kişiye değişmekle birlikte enjeksiyon uygulamasının etkisinin 4-6 ay civarında devam ettiği söylenebilir. Göz kenarlarındaki kaz ayaklarının giderilmesi, kaş aralarındaki mimik çizgilerinin hafifletilmesi, kaşların kaldırılması ve ince kırışıklıkların yok edilmesi gibi farklı amaçlarla tercih edilebilen enjeksiyon yaklaşık 10 – 15 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır.
Anestezi uygulanmadan çok ince enjektörler kullanılarak gerçekleştirilen işlem sonrası tam etkinin gözlemlenebilmesi için 7 – 14 gün aralığında bir sürecin geçmesi gerekir. Enjeksiyon enjekte edildiği bölgedeki kasları etkisiz hale getirerek hem çizgilerin belli olmasını engeller hem de zaman içerisinde kasların zayıflamasına bağlı olarak izlerin belirginliğinin kaybolmasına yardımcı olur. Ancak az önce de ifade edildiği gibi enjeksiyon etkisi kısıtlı olduğu için belli periyotlarla uygulamanın tekrar edilmesi gerekebilir.
Bazı kişilerin çiğneme kasları fazlaca gelişmiş olabilir ve bu durum yüzün alt kısmında köşeli bir görüntüye neden olabilir. Alt çene ile elmacık kemiğin bağlanmasını sağlayan bu kasın belirgin olması özellikle kadınlarda maskülen bir görüntü oluşmasına ve estetik kaygı duyulmasına yol açar. Bu gibi bir durumda masseterdeki sinir sinyallerinin geçici olarak bloke edilmesi için Botulinum toksin uygulaması yapılabilir.
Bu işlem neticesinde yüz şekli dengelenir, çene hattı incelir aynı zamanda baş ağrısı, çene gerginliği ve diş gıcırdatma gibi şikayetlerin de önüne geçilebilir. Masseter enjeksiyonunun da etki süresi kısıtlı olduğu için hastaların uygulamayı tekrar etmeleri gerekli olabilir.
Zaman içerisinde yüz bölgesinde yer alan ve derinliği belirginleşen çizgilerin azaltılması, yüzdeki hacim kayıplarının geri kazandırılması amacıyla yapılan ameliyatsız estetik uygulaması dolgu uygulaması olarak adlandırılır. Yaşlanmaya bağlı olarak cilt altı yağlarının kaybolmaya başlaması kasların cilt yüzeyine yaklaşmasına, böylece mimik çizgilerinin derinleşmesine neden olur.
Yaşlanmaya ek olarak genetik faktörlerin, yaşam tarzının ve güneşe maruziyetin etkisi de ciltteki hacim kayıplarının belirginleşmesine; yüz kontürlerinin bozulmasına, dudak ve elmacık kemiği gibi yüz kısımlarının deforme olmasına yol açar. Dolgu uygulamaları ile;
- Dudaklara hacim kazandırılabilir, dudaklar dolgunlaştırılabilir,
- Elmacık kemiklerinin belirginliği artırılabilir,
- Yüzdeki derin kırışıklıklar ve belirgin çizgiler hafifletilebilir,
- Yüzde hacim kaybına uğrayan bölgelere hacim kazandırılabilir,
- Işık dolgusu tercih edildiğinde göz altındaki morluklar azaltılabilir.
Dolgu uygulamaları erken yaşlanma belirtilerinin giderilmesinde oldukça etkili minimal invaziv teknikler arasında yer alır. Dolgu kalıcılık süresi de diğer ameliyatsız yüz estetiği uygulamalarında olduğu gibi kısıtlıdır. Birçok farklı dolgu maddesi bulunmakta ve bu maddelerin içeriklerine göre kalıcılık süreleri 6-18 ay arasında değişebilmektedir.
Daha genç görünmek isteyen, cilt sarkmaları uygun seviyede olan kişiler iple yüz askı uygulamaları ile beklentilerini karşılayabiliyor. Enjeksiyon, dolgu ve mezoterapi gibi yüz gençleştirme uygulamalarının yetersiz kalması ancak yüz germe ameliyatları kriterlerinin de karşılanmaması durumunda ip askı uygulamaları büyük bir konfor sunabiliyor.
Yüz ve boyun bölgesindeki sarkmaların giderilmesini sağlayan ip askı uygulaması minimal invaziv sınıflandırmasında yer alıyor. Daha sıkı bir cilt elde edilmesi adına ciltteki kolajen üretimini uyaran özelliğe sahip çıkıntılı iplerle dokular mekanik olarak kaldırılabiliyor. İp askı uygulaması seçilmiş hastalarda;
- Yüz konturunun belirginleştirilmesi,
- Badem göz estetiği,
- Kepçe kulakların düzeltilmesi,
- Kaşların kaldırılması,
- Çene hattının düzeltilmesi,
- Boyun cildinin sıkılaştırılması gibi farklı amaçlarla tercih edilebiliyor.
Fransız askısı olarak da bilinen ip askı uygulaması sırasında estetik cerrahi operasyonlarda olduğu gibi cilde herhangi bir kesi atılmadığı için hem yara izi oluşmuyor hem de sonuçlar anında gözlemlenebiliyor.
Daha sıkı bir cilde doğal görünecek şekilde ulaşmak isteyenler için doğru bir tercih olarak nitelendirilebilen ip askı uygulaması öncesinde hastanın cilt yapısının, beklentilerinin ve anatomik özelliklerinin değerlendirilmesi gerekiyor.
Yaş almaya bağlı olarak ciltteki kolajen ve elastin üretiminin azalması, ciltteki yağ dokularının kaybolması ve ciltte sarkmaların meydana gelmesi ile kişi olduğundan yaşlı ve yorgun bir ifadeye bürünebilir. Kemik dokusundaki azalmalarla birlikte de şikayetler artarak yüz ovalindeki şekil değişimleri rahatsız edici seviyeye ulaşabilir.
6D star askı tekniğinde kullanılan ve 360 derece kılçık yapısına sahip ipler dokuların daha uzun süre asılı kalmasını sağlarken aynı zamanda cildin daha gergin ve sıkı bir yapıya sahip olmasını mümkün kılar. Altı boyuta sahip bu ipler cildi maksimum seviyede kaldırarak uygulama sonrası kişinin 5-10 yaş genç görünmesini sağlar.
Kaş kaldırma, yüz germe, çene hattını belirginleştirme, gıdı bölgesini toparlama, göz kapaklarını kaldırma, boyun germe gibi amaçlarla uygulanabilen bu tekniğin etkisi 2-3 yıl devam edebiliyor.
Ultherapy; boyun, dekolte bölgesi, çene ve kaş bölgesindeki kırışıklıkları ve çizgileri gideren, uygulandığı bölgedeki konturları iyileştiren invaziv olmayan yöntemdir. Uygulama yapılan bölgede kolajen üretimini artırmak için mikrofokuslu ultrason terapinin kullanılması esasına dayanır ve ultrason teknolojisi kullanılması uygulama bölgesindeki doku katmanlarının görülmesini sağlar. Lazer, radyo frekans ve cerrahi uygulamalardan farklı olarak dokunun ideal derinliklerine doğru ultrason enerjisi yollanır ve derinden yüzeye gençleşme başlar.
Fraksiyonel radyo frekans olarak da adlandırılan Altın İğne uygulaması; cildin gençleştirilmesi ve güzelleştirilmesi adına gerçekleştirilir. Çevresel nedenler, genetik faktörler, güneşe maruz kalınması ve yaş alınması ile birlikte ciltte oluşan lekelerin, deformasyonların ve kırışıklıkların görünümünü azaltıp cildi canlandırma etkisi bulunan bu medikal uygulama vücudun farklı bölgelerinde de yüz bölgesinde de uygulanabilir.
Altın iğne cilt çatlaklarının giderilmesi, boyun ve gıdı konturlarının düzeltilmesi, göz bölgesinde yorgun görünüme neden olan morlukların giderilmesi, cilt gözeneklerinin sıkılaştırılması gibi farklı amaçlarla tercih edilebilir. Her hastanın ihtiyaçları doğrultusunda seans sayıları farklılaşabilir. Her bir seans yaklaşık 30 – 40 dakika arasında sürer. Etkileri ilk seans itibarıyla görülmeye başlar.
Yüzdeki kırışıklıkların ve minimal sarkmaların giderilmesi için en sık uygulanan ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları arasında yüz mezoliftingi de yer almaktadır. Bu yöntemde cildin beslenmesi, cilt kusurlarının minimize edilmesi ve yaşla birlikte başlayan kırışıklıkların ortadan kaldırılıp derinden yüzeye iyileşme sağlanması için farklı mineraller, vitaminler hazırlanarak cilde enjekte edilir.
Mezolifting kokteylleri hazırlanırken kişilerin ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Seans planlanması kişi özelinde gerçekleştirilir; seanslar yaklaşık 20 dakikada tamamlanır. Yüz mezoliftingi ile ameliyatsız yüz estetiği kapsamında uygulanan farklı medikal prosedürler eş zamanlı kombine edilebilir.
Yüz İnceltme ve Küçültme Estetiği
Yüz inceltme estetiği ve küçültme işlemleri, fazla dolgun veya geniş yüz formlarının görünümünü iyileştirme uygulamalarını kapsar. Bu işlemler, yüzdeki kemik, kas ve yağ dokularının alınması ya da yeniden şekillendirilmesi yöntemleri ile gerçekleştirilir. Yüz kasları, bazı kişilerde genetik olarak büyük olabilir ve yüzün geniş görünmesine neden olabilir. İnceltmeye yönelik müdahalelerde bu kas dokuları üzerinde çeşitli operasyonlar yapılır. Yüz küçültme estetiği ise yüzdeki kemik ve yağ dokularının alınması veya yeniden şekillendirilmesi yoluyla uygulanır. Bu işlemde genellikle çene ve yanak kemikleri küçültülür ve genel yüz yapısını bozan yağ dokuları alınır. Yüz hatlarını belirgin hale getirmek ve mevcut orantısızlıkları iyileştirmek isteyen kişiler tarafından tercih edilebilir.
Yüz Ameliyatı Kaç Günde İyileşir?
Yüz ameliyatı sonrası iyileşme süresi, yapılan işleme ve kişinin vücut özelliklerine göre değişebilir. Ayrıca bu süre boyunca, şişlik, morluk, ağrı ve hassasiyet gibi bazı belirtiler görülebilir. Uyku pozisyonlarında gösterilecek hassasiyet ve verilen ilaçlar, iyileşme sürecine olumlu katkı sağlar. Kişi ilk haftanın sonunda ağır aktiviteler dışında günlük yaşamına dönebilir. Yüzdeki ödem ve morluklar yaklaşık olarak ikinci haftada iyileşme sergileyebilir. Ancak iyileşme sürecinin tamamlanması, kişiden kişiye değişiklik gösterebilmekle beraber ortalama 4-6 hafta kadar sürebilir.
Yüz Estetiği Kalıcı Mı?
Yüz bölgesine uygulanan tedavilerin kalıcılık durumu, tedavinin türü, kişinin yaşı, cilt yapısı ve bunun gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Cerrahi yüz estetiği işlemlerinde, genellikle kalıcı sonuçlar alınır. Örneğin, yüz germe, burun estetiği veya kulak estetiği gibi işlemler, uzun süreli sonuçlar sunar. Ancak, bu işlemlerden sonra da yaşlanma süreci devam ettiği için zamanla cilt ve dokular tekrar sarkabilir veya deforme olabilir. Bununla beraber cerrahi olmayan ameliyatsız yüz estetiği işlemleri, genellikle daha kısa süreli sonuçlar verir. Botoks enjeksiyonları, dolgu işlemleri, peeling ve lazer tedavisi gibi işlemler, geçici sonuçların alındığı müdahaleler arasında yer alır. Bu işlemlerin belirli bir süre sonra yenilenmesi gerekebilir.
Yüz Estetiği Kimler için Uygundur?
Yasal olarak 18 yaşını doldurmuş her kadın ve erkek yüz estetiği işlemlerini tercih edebilir. Ancak doktorların yönlendirmelerine bağlı olarak erken yaşta keyfi müdahalelerde bulunulması tavsiye edilmez. Yüz bölgesinde yaşam kalitesini etkileyen somut bir problem var ise ilgili tedavinin uygulanması önerilir. Ayrıca psikolojik bazı unsurlar da bu tarz operasyonlarda son derece önem arz eder. Kişinin mental olarak kesin bir karara varmış olması ve kendini tedaviye hazır hissetmesi gerekir. Tedavi ve iyileşme süreçlerinin kesinlikle göz önünde bulundurulması ve net bir kararla hareket edilmesi gerekir. Beklentiler doğru bir şekilde belirlenmeli ve işlem için fiziksel yapının uygun olup olmadığı konusunda doktorlarla birlikte görüşülmesi önerilir. Öte yandan süreklilik gerektiren botoks ve dolgu türü işlemlerin belirli aralıklarla tekrarlanması gerektiğini de bilmek gerekir. İlgili işlemleri uzun yıllar kalıcı hale getirmek isteyen kişiler, işlemin çeşidine göre belirli aralıklarla yenileme işlemlerine başvurabilir.
Yüz Estetiği Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Üst göz kapaklarındaki sarkma görüşü engelleyebildiği için fonksiyonel nitelik taşısa da diğer yüz estetiği ameliyatlarının kozmetik hedefler doğrultusunda uygulandığı ifade edilebilir. Bu nedenle her hastanın yüz estetiği operasyonlarına başvurma nedenleri ve durumları değişebilir.
En temel anlamda kişinin görünümünden rahatsız olması, görünümünü iyileştirmek istemesi halinde yüz estetiği operasyonlarının yapıldığı söylenebilir. Cerrahi nitelik taşıyan tüm girişimlerde olduğu gibi hastaların genel sağlık durumları operasyon kararı verilmesi için en temel unsur olacaktır.
Planlama sürecinde hastaların beklentilerini en net şekilde ifade etmesi ile kişi özelinde tek ya da kombine ameliyat planlaması yapılabilir. Planlama süreci ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları için de önemli bir gerekliliktir. Kaş kaldırma, dudak dolgusu ve burun ucu dolgusu gibi medikal prosedürlerde yapılacak işlemlerin planlanmaması doğal olmayan bir görüntünün ortaya çıkmasına neden olabilir.
Ameliyatlar sırasında uygulanacak teknikler de yine hastaların ihtiyaçları doğrultusunda belirlenir. Yüz estetiği ameliyatlarından farklı olarak ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları genel anestezi gerektirmez; lokal ya da analjezik etkisi olan kremlerin uygulama bölgesine sürülmesi yeterli olacaktır. Çoğunlukla herhangi bir anestezi yöntemine başvurulmaz.
Yüz estetiği ameliyatları, tüm cerrahiler gibi belirli riskler barındırırlar. Anestezi riskleri, kanama, derin ven trombozu, yüzde sinir yaralanmaları, enfeksiyon, ödem oluşumu, yara iyileşme sürecinde sorunlar, ciltte renk değişiklikleri, yapılan işlemler sonucu yüzde asimetri oluşumu, revizyon ihtiyacı gibi komplikasyonların meydana gelmesi söz konusudur.
Yapılan operasyonun doğası gereği izler saklanamıyorsa, zaman içerisinde silikleşecek ve rahatsız edici düzeyde belirginliğe sahip olmayacaktır. Yüz estetiği için ameliyatsız uygulamalara başvurulması halinde herhangi bir iz oluşumu meydana gelmez.
Yaygın kanının aksine erkekler de kadınlar kadar yüz estetiği uygulamalarına talep göstermekte, estetik kaygı yaratan sorunların giderilmesi için Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarına başvurmaktadır.
Operasyonlar sonrası hastalar yorgun ve mutsuz yüz ifadelerinden kurtulabilirler, ciltteki sarkmaların giderilmesi ile daha gergin bir tene kavuşabilirler, daha orantılı dudaklara sahip olabilirler, belirgin elmacık kemikleri ile daha genç görünebilirler, göz kapaklarındaki sarkmalardan kurtulup daha canlı bakışlara kavuşabilirler. Elde edilen değişim gerçekleştirilecek operasyon veya operasyonlar özelinde değişiklik gösterebilir.
Ekibimizle Tanışın
Sizi Arayalım
